bugün

entry'ler (104)

munzevi munferit

kimse hakkında "kolay kolay" ucuz ithamlarda bulunmayan yazardır.

bulunduysam %99.99 hak etmişsindir. burada bir tane ismi lazım değil "amukat" hatırlıyorum. muhtemelen bu arkadaş, kendisiyle maalesef aynı takımı tutuyoruz.

eğer o değilsen, özür dilerim

ancak o kişiysen, kendimle bir kez daha gurur duydum. vizyoner bir galatasaraylıymışım.

vizyonerdir, serseridir, alemcidir, neşelidir, afet-i devrandır, delikanlıdır, öz eleştirinden kendi kendini yiyip bitirmektedir.

internetten tanışılan kadın

Maalesef bugüne dek hep güzel başlasa da, sonu hep berbat bitti.

bu ülkenin insanı zaten dert. bu ülkenin kadını ise, bambaşka bir dert.

daha sevgili olmadan tribe girenler mi dersin?

buluşunca her şey mükemmel geçmesine rağmen "yok yea, buluşmayalım tekrar." diyen mi dersin?

son anda 180 derece değişip buluşmaktan vazgeçen mi dersin?

sen ilişkide efendi gibi ayrılınca deli gibi taciz eden ve annene dahi mesaj atan mı dersin?

bipolar veya borderline kadınlar mı dersin?

her model var. bir tek adam gibi seven ya da adam gibi takılan yok.

güzel bir laf var. eviniz camdansa, milletin camını taşlamayacaksınız.

sevmesini bilmiyorsanız sevmeyeceksiniz, çocuksanız büyüyüp geleceksiniz, saygı ve sevgi bekliyorsanız önce samimiyetinizi ispat edeceksiniz.

internet elbette güzel şeylere vesile ama gerçekten güzel şeyler için çok yanlış dönemlerdeyiz. çünkü güzellikler nadirleşirken, kötülükler dörtnala artıyor.

iyi geceler sözlük

herkese iyi geceler.

uyuyana dek mesaj kutum açık. özellikle kafa açmayan insanlar ve yalan yok öncelikle kadınlar lütfen.

bu aralar gencim, güzelim, kanı fıkır fıkır kaynayan afet-i devran ve inceden inceden neşeli bir delikanlıyım ve herhangi bir buddylık müessine uyacak seviyede takılmak istiyorum. aramak yok, bağlanmak yok.

zaten bağlana bağlana ağzımıza sıçıldı ya, neyse...

sadece kafa açmasın, güzel şeyler paylaşabilelim ve güzel anlar yaşayabilelim, kâfi. gerisine zamanla bakarız.

eski sevgiliye dair bir anı bırak

çok güzel hatıram yok. genelde anılar da acıtır. şanslıysanız, arada gülümsetir.

ben bu ülkede mıknatıs gibi ruh hastalarını çektim. çünkü zıt kutbu çekersiniz kendinize. özetlersem eğer kendi eski sevgili maceralarımı belli başlıklarla ;

1- saçma sapan nedenlerle ilişkiyi piç edenler.
2- ruh hastaları. (bir tanesinden 2-3 hafta evvel taze kurtuldum)
3- çocuk çocuk hareketle kendilerinden soğutmak için dörtnala çabalayan ve başaranlar.
4- terk edenler.

zaten bir sevgili eğer "eski" olmuşsa, o insan %99 sizin için doğru insan değildir ve üstüne fazla hatıra, anı saklamadan önünüze bakmanız gerekir.

çünkü hayat her şeye rağmen, inadına devam etmektedir. devam edin hayata. hata yapın, öğrenin, sarılın, iyi işler yapın, sevin, sevilin, sevdiğinizle mutlaka sevişin.

doğru insanı bulduğunuzu gerçekten iliklerinize dek hissederseniz, onu asla kaçırmayın ve elinden sımsıkı tutun.

ulen iyice huysuz ihtiyarlar gibi oldum ha..

sözlük yazarlarının yaz tatili planları

olmayan plandır.

turizmci adam yazın sizi tatile götürür ya da tatilinizin iyi geçmesi için elinden geleni yapar, biz anca "kış ve sonbahar, belki mart aylarında" tatil yaparız.

otelim falan her şey hazır. hayırlı bir eşek sıpası olduğumdan ailemi çalıştığım şirketin oteline 3. kez götürüyorum.

mart ayında belgrad yapıldı. inşallah seneye tekrar edeceğim mutlaka.

kasım ayında da pegasus'un geçen ay olan harika kampanyası ile "arnavutluk" biletleri alındı, otel booking üzerinden kelepir fiyata ayarlandı. otel ve uçak kısmının bana maliyetini söylersem kafayı yersiniz.

ama işte, meslek sırrı ehehehe.

2 kişi gidiyoruz bu arada, kardeşimle. ileride hatun ile de gideceğiz. tabii öyle bir hatun yeryüzünde varsa, ben olduğuna inanmıyorum. ya öldü, ya da dünyaya asla gelmedi ve gelmeyecek ama bunlar daha derin mevzular.

edit ; inadına otel tatili ve her şey dahil konseptinin hastasıyım. kamp falan bana göre değil. zevkler ve renkler elbet tartışmaya kapalı ama insan tatile para veriyorsa, hizmete ve konfora veriyor arkadaş. para ile çile çekmeye değil.

bu ülkede bedavaya doya doya çile çekebilirsiniz zira.

uludağ itiraf

sevmeye açım. sevilmeye daha da açım.

özlemeye açım. özlenmeye daha da açım.

paylaşmaya çok açım.

anlatmaya açım. anlatılanı dinlemeye de açım.

sohbete hep açım.

öğrenmeye ve keşfetmeye sonsuza dek açım.

sevişmelere çok açım.

yalnızlığa tokum. hüzünlere tokum. dramlara daha da tokum.

insan olmaya açım.

ben insan olmadığım için, seni gitgide daha da "insan " hissettiremedikleri için açım.

normal bir insanlığa ve normal bir topluma ütopya derecesinde açım.

ben iyi bir topluma açım. ben her zaman iyi bir adam ve örnek bir adam olmaya çalışıyorum elimden geldiğince ama ben çok güzel bir dünyaya açım.

ruhum birçok şeye ve tüm güzelliklere aç. tüm çirkinliklere, riyakârlıklara ve kötülüklere inat, ben iyiliğe ve iyi olan herkese, her şeye açım.

hem de yukarıdakilerinin hepsine asla doymayacak kadar açım.

munzevi munferit

(#46626104)

eyvallah kardeşim. kusura bakma buraya nadiren uğradığımdan yeni gördüm.

kadın yalakası yıkık ezik amukat meriçlerle savaşımız, hep cephede sürüyor. Bu meriçlerin egosuyla vasıfsız yere egosu arş-ı âlâ'ya olan egolu kadınlarla da dört bir koldan savaşımız devam ediyor.

zaten bu yüzden ya benim yalnızlığım, neyse.

racon bizim işimiz, 1992'den beri bir yerel markayız. büyüyünce de global marka olacağız inşallah.

edit ; imlasal şeyler.

30 yaş üstü kadınları beğenmemek

oğlum, bu kadınların götünü gerçekten bu kadar kaldırmayın.

ülkemiz öyle "abazan" erkeklere sahip ki, herhalde suriyeliler, hindistan ve afganistan ile gerçekten yarışırız bu konuda.

sonra bu kadınlar bir anda öyle çok seçenek buluyor ki, egosu şişmemesi gereken tipler bile egosunu "Claudia Schiffer, Elizabeth Hurley" seviyesine çekiyor.

Bu hatunları da liseliler bilmez. Şu an bile güzellikleri hakkında saatlerce konuşabilirim. hem doğal güzel, hem de zerafet dolu bu 2 kadın da.

Türk kadınlarının çoğunda bu zerafetin "z" harfine bile denk gelemezsiniz lan.

Zaten erkek seçimlerinden de belli nerede "hasta, esrarkeş, boktan, serseri, sevilmemiş" tip varsa alayını özenle seçerler.

Sonra da "Adam yok" diye ağlak ağlak şikayet ederler yüzsüz yüzsüz.

o yüzden, "sağlıklı" ilişkilerde olun. baktınız kadın cins cins davranıyor. yavaş yavaş efendi gibi uzayın. lafınızı sokacaksanız elbette sokun, diyeceğinizi açık açık söyleyerek diyin ve ceketi alıp çekip gidin.

türk kadınlarına kötü bir haberim var. çok samimiyetsiz, avam ve sığsınız çoğunuz.

azınlık gerçekten hayatına giren erkeğe cenneti yaşatacak harika kadınlar var ama onlar evli ya da sevgilisi olan, mutlu ve sağlıklı ilişkisinde olan kadınlar zaten.

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

muhtemelen "amım" olmadığı için yazdıklarım dikkatinizi çekmeyecek ama çok da "sikimde" arkadaşlar. içimi dökeceğim.

sikime sorayım, evet değilmiş kendisi de teyit etti. "bak abi dalgana" diye de ekledi kobram benim.

çok şükür ki, bu hayatta tek şansım ailem.

arkadaşlıklarım az ama öz, zaman zaman beni yalnız bıraksalar da güzel arkadaşlıklar kurduğumu düşünüyorum.

ama "aşk" eksik. yalnızlığımla da barışığım ha.

hani sırf yalnız kalmamak için de birisiyle birlikte olacak değilim. şirkette mesela bugünlerde herkes "hep güleçsin" diyorlar, hepsine diyorum "içim gülmüyor, ah bir bilseniz.."

gerçekten de öyle, hani böyle her şey çok sıradan. hayat monotonlaştı benim için. ama ben sevilmeyi seviyorum, sevmeyi seviyorum, sevgiyi seviyorum, işimde saygın birisiyim, çevremde de keza öyleyim.

ama yok, sevgili olunacak kadın yok. sözlükten birilerine yürüdük alayı da pişman etti anasını satayım sağ olsun.

şöyle "dateler" yapayım, seyahatler edelim, bazen yataktan hiç çıkmadan sadece sevişelim ve hep birbirimize ait olalım, sevişme sonrası kadınlığıyla beni adam etmesine teşekkür edeyim sarılmalarımla ve öpücüklerimle, sarılıp uyuyayım, ben erken uyanırım onu uyandırmadan öpüp uyumasını seyredeyim, özleyeyim, özleneyim, merak edeyim, merak edileyim, içelim, yiyelim, arada kavga edip sonra hemen fazla uzatmadan barışalım ve barıştıkça birbirimize daha çok bağlanalım.

ulan "sağlıklı" ilişki" istiyorum. zemin hazır, hava güzel, şartlar en müsait ama yok.

arıyorsun, ülkede "hasta ve karaktersiz" kadın dolu. sorsan çok iyiler...

aramıyorsun, zaten ayağına gelecek hâli yok. zira, nasip gayrete vurgundur.

olmayınca olmuyor. sanırım, harbiden yalnızlık ömür boyu olacak benim için.

yapayalnızlık ömür boyu hem de gönlümde...

otopsiraporlari

ey 250 gram, sen nelere kadirsin...

yıkık hemcinslerimi ve yalaka yıkıkları gösteren bir insan evladıdır.

hoş geldin diyelim, ayıp olmasın diye sırf.

kadınların beceriksiz olduğu konular

bir erkeği sevmesini bilmektir kesinlikle.

son 30 yılın kadınların problemi budur.

doğru insanları sevmesini bilmiyorlar, yanlış tipleri ise severek "adam" etmeye çalışıyorlar.

bu beceriksizleri o kadar yüzsüzlük boyutundadır ki, bir de utanmadan erkekleri suçlayabilir ve sizin "sen çok iyisin" diyerek sizi başlarından kibarca siktir etme çabaları tüm beceriksizlerini ortaya koymaktadır.

ancak kendilerine sorarsanız "piyasada adam" yoktur, yerseniz. yüzsüzlüklerinden son nokta anasını satayım. hayır tercihleriniz hatalı, bari zırlamayın ulan. yetişkin ve olgun olun da tercihlerinizin bedelini yaşamayı öğrenin.

yiyene afiyet olsun. benim karnım tok.

yedirenler de sağ olsun. güzel yediriyorlar zira.

yiyen memnun, yediren memnun ve ortada kocaman bir beceriksizlik mevcut.

flört

çıkma teklifi geri gelsin amına koyayım.

çok yersiz iş bu flört. sevgili oluyorsak olalım zamanla, olmuyorsak olmayalım abi. gerek yok böyle kasmaya.

şu an hissedilen duygu

yapayalnızlığa alışmak hem güzel, hem korkutucu.

güzel ; çünkü özgürsün, kafan rahat, anarşizmin dahi kendine ulan. misler gibi.

korkutucu ; çünkü yalnızlık insana ait bir kavram değil. kısa vadede tamam ama uzun vadede can sıkıcı. evimde yapayalnız ölmek de asla istemem. sevdiklerim, seveceğim bir kadın ve ailem etrafımda hep olmalı.

sadece, seveceğim kadın gibi büyük bir eksik var ve bu eksiklik kapanırsa hiç fena olmaz açıkçası..

bu arada, taliplerimi mesaj kutusuna beklerim.

evim var, arabam var. yok ulan bir dakika! hatlar karıştı, pardon pardon..

mizahım da böyle incedir işte. incelebildiği kadar ince..

hayatımızdan çıkartamadığımız şeyler

yalnızlığım.

sözlükte 30 yaş üzeri kadın bulunmaması

olsa ne olacak ki ulan dedirten hadisedir.

30 yaş üstü olup bu ülkede sağlıklı kadın bulmak, iyi bir mekan bulmakla eş değerdir.

çok zordur yani onu demeye çalışıyorum..

bir baltaya sap olamadim

"kadın" olduğundan dolayı nick altı diğer sözlük "kadınları" gibi çoşan varlıktır.

bu arada, valla ben 6 ayda bir değiştiriyorum ayakkabımı. daha doğrusu 6 ayda mutlaka yeni 1 ayakkabı almış alıyorum kendime.

mesajlara da dönüş yap(a)mamasıyla meşhurdur ve ben daha iyilerine layığım. anlayan anladı.

mine tugay

o kadar "estetiğe" ben de yaşlanmam güzel kardeşim.

aynı yorumu bu fotoğrafın 45 yaşına da bekleriz.

görsel

iki görsele kanacak kadar ezik olmayın. tamam estetiği güzel yaptırmış da, doğal güzellik olmadıktan sonra gerçekten şahsen ben de daha itici duruyor.

yani bunu şey gibi düşünün ; bir oyun var ve yeni başlamışsınız ama bir şekilde o oyunun sonunu siz oyunu bitirmeden şak diye öğreniyorsunuz.

sonra o oyunu aynı heyecanla oynayabilir misiniz? oynayamazsınız.

heh, işte aynı şey.

tevfik göksu

1- cnn stüdyosunda namaz kılarım ama tüm akrabalarımı belediyede işe sokarım.

2- millete "din" öğretirim ama iftiradan da geri durmam.

3- vaktinde yalakalıktan geri durmadım ama sonra omurgasızlıklara imza attım.

benim adım tevfik göksu. tipik, omurgasız, riyakar, karaktersiz bir ak parti mensubuyum.

allah a olan inancı yavaştan kaybetmek

(#46549964)

olur koçum. gelirken de 2 ekmek, 1 yoğurt alayım mı? argümanın o kadar saçma ki...

bu devirde bunu hisseden insanları anlıyorum. çünkü öyle dertli ve yapayalnız hissediyoruz ki, sanki allah yanımızda değil gibi. allah yanımızda ama imtihanımız bu. herkesin imtihanı bambaşka dostlar.

600'lü yıllarda bir kitaptan bir ayet grubundan bahsedeceğim. inancınız ne zaman zayıflarsa ya da yalnız hissederseniz, bu sosyolojik gerçeğe sarılın ;

"8. işte uğur ve mutluluk yâranı. Nedir uğur ve mutluluk yâranı?
9. işte şomluk ve bunalım yâranı. Nedir şomluk ve bunalım yâranı?
10. Ve oluşta önde gidenler, yarışta önde gidenler...
11. işte onlardır yaklaştırılanlar.
12. Nimetlerle dolu bahçelerdedirler.
13. Büyük kısmı öncekilerden,
14. Az bir kısmı da sonrakilerden."- VAKiA 8-14.

Bir peygamber, kimilerine göre de muhammed. çıkıp diyor ki ; nesilden nesile iyilik azalacak, kötülük daha da artacak ve bu böyle ilelebet gidecek.

ve yıllar içinde kültürel yozlaşmalar, anormal olan her şeyin talep edilmesine, sevgisizliğin, depresyonun artışına ve iyiliğin, mutluluğun azalışına bakın.

hani oğlum bu adam harem kurmak için yazmıştı bu kitabı? ne alaka lan nesilden nesile iyiliğin azalması, şaşırdın mı sen muhammed?

ayrıca vahiy gelince de kendinden de şüphe etmişsin sen, bak şimdi "hasan mezarcı" yani "isa'ya" hiç şüphe ediyor mu kendinden..

yakışıyor mu sana böyle şüphe etmek falan? bana "cin çarptı herhalde" demeler falan..

"Ki sen, cin tasallutuna uğramış değilsin; Rabbinin nimeti sayesinde," - Kalem 2

"Artık hatırlat, öğüt ver! Rabbinin nimetine yemin olsun ki, sen ne kâhinsin ne de cin çarpmış." - Tur 29.

Allah'ın varlığı, Kur'ân ile ispat edilmesi gerçekten çok basit. Ha dileyen inanır, dileyen inanmaz bu özgürlüktür. Kimseyi dini tercihinden dolayı asamez, kesemez, öldüremezsiniz.

saygı, hak edilen bir şey ve karşılıklı güzeldir. daha fazlasını anlatırım ama başınıza şişirmek istemem. meraklısını özele beklerim. ama zaman zaman inişler ve çıkışlar olur bu hayatta, unutmayın.

anın görüntüsü

eğer iyi bir şirketteyseniz, her cuma bu anı sürekli yaşarsınız..

bu arada, saflık yasası mühim şey gençler.

görsel

happy hour da önemli bir faktör. bizim şirket yapıyor bu sporu..

bu birayı ceo, direktörler de aynı ortamda içiyorsunuz diyip çıtayı daha da yükselteyim..

hayatta da "saflık yasası" mühimdir. sadece bira'da değil.

utanmadan evde de içmeye devam ediyorum tabii o kendi paramla ehehe.

almanlar yapıyor len bu sporu.

edit ; dün çektim bu fotoyu, gece çakırkeyf olduğumdan atmayı unutmuşum lan.